Taba Türk - Amerikan İşadamları Derneği
English
 
  Ana Sayfa
  Taba Hakkında
  Yönetim Kurulu
  Başkanın Mesajı
  Online Dergi
  Üyeler
  Hizmetler
  Yayınlar
  Eleman Arayanlar

 
CV Bankası
İş Olanakları
Duyurular
 
 
 
 
  Etkinlikler / Haberler


Geri Dön

 Esbaş Konferansı

Sayın Üyemiz.

Taba Amcham Başkanı Sayın Dr. Zeynel Abidin Erdem ; DEİK , ATC ,YASED ve Ege Serbest Bölgesinin ortaklaşa düzenledikleri Amerikan ticaret ve kültür ortak günleri adlı toplantıya konuk konuşmacı olarak davet edilmiştir . Bu toplantı için hazırladığı konuşmayı bilginize sunarım .


Sayın konuklar

Bugünkü konuşmamda önce sizlere Türkiye’nin altı ilinde şubesi ve 600 üyesi bulunan Taba’yı tanıtmak istiyorum .Türk Amerikan İşadamları Derneği , kısa adıyla Taba Amcham , Amerika ile Türkiye arasındaki ticaret , yatırım ve kültür ilişkilerini geliştirmek amacıyla kurulmuştur . Bu bağlamda bana en çok yöneltilen soru şudur .
DEİK bünyesindeki Türk Amerikan İş konseyi de benzer amaçları taşıyor . Aranızdaki fark nedir ? Hemen cevap vereyim . Deik aynı amaç doğrultusunda çalışan iki ülke yetkililerinden ,Türkiye tarafını temsil etmektedir . Ankara’da Odalar Birliğine bağlıdır . Biz ise Amerika tarafını temsil ediyoruz . Çünkü biz Türkiyedeki Amerikan Ticaret Odasıyız ve Amerikan Ticaret Bakanlığına bağlıyız . Bu niteliğimizle , 29 ülkenin Amerikan Ticaret Odalarının üye olduğu ECACC European Council of American Chambers of Commerce örgütünün de üyesiyiz . Taba yıllık rutin genel toplantılar dışında senede iki defa daha Kafkas ülkeleri ile , bir araya gelerek bölgesel işbirliği olanaklarını araştırmaktadır . Gündemimizde Kafkas ülkeleri arasındaki mal hareketlerinde aynı gümrük tarifelerinin kullanılması , bir kaç ülkeyi transit geçen sevkiyatlarda , mükerrer gümrük vergisinin önlenmesi ve Türkiye’de Kafkas ülkelerinin ortak üretim ve ihracat yapacağı bir serbest bölge kurulması konuları vardır .
Taba Amcham ayrıca her yıl Haziran ayında Washingtonda yapılan ve tüm dünyadaki Amerikan Ticaret Odalarının katıldığı toplantılara da gitmektedir . Geçen sene olduğu gibi, bu sene de yetkililerle yapılan konuşmalarda ortaya koyduğumuz ana görüşler şunlardır .
1995 –2000 yılları arasında , Amerika Türkiye arasındaki dış ticaret yılda % 20 ye varan oranlarda artmıştır . Gene de bugün varılan 10 milyar dolarlık hacim , normal potansiyelin çok altındadır . Bunun için de Amerika Türkiye arasındaki ticaret liberalleştirilmelidir .
a ) Eğer Türkiye , Körfez savaşındaki tutumu sebebiyle zarar gören bir ülke ise , neden Ürdün örneği Qualified Industrial Zone kurulması düşünülmüyor . Ve eğer Kafkasların A.B.D. için stratejik değeri var ise Kafkas ülkelerinin Türkiyedeki serbest bir bölgede ortak üretim yapıp Amerika’ya kısıntısız ihracat yapması , uzun vadede bu bölgede istikrar sağlanmasına katkıda bulunmaz mı ? Yok eğer Türkiye ,Yirminci yüzyılda olduğu gibi , Yirmibirinci yüzyılda da Amerikanın Ortadoğuda güvenilir bir dostu ise , o zaman neden İsrail örneği bir serbest ticaret anlaşması yok aramızda ? Son olarak , böyle bir Serbest ticaret anlaşması yapılmasına Türkiye’nin Gümrük Birliği üyesi olması engel ise , o zaman Avrupa Birliği ile Amerika arasında geçerli kısıntısız ticaret uygulamasına neden Türkiye’de dahil edilmiyor ?
Değerli konuklar bu konuyu Taba olarak iki senedir Washington’daki dostlarımızla tartışmaktayız . Ama üç sebepten netice alamadık .

1- 2000 yılı Clinton’ın başkanlık döneminin sonuydu . Amerika’da bu konuları karara bağlayacak yetkili kimse yoktu .
2- Bu sene Haziran ayında ortamın çok uygun olduğu söylendi bize . Bunun için Devletin en üst kademede temsilcilerinin Washington’a giderek konuyu tartışması bekleniyordu . Türkiyedeki ekonomik kriz ve diğer sebeplerle yapılamadı . Ama 11 Eylül olaylarından sonra Amerika’ya giden Ürdün Kralı serbest ticaret anlaşmasını imzalayıp döndü ülkesine .
3 – Değerli konuklar genel politik konularda daha etkin olabilmak için aynı amacı taşıyan sivil toplum örgütleri işbirliği yapmalı . Örneğin İsviçre , İtalya ve İngiltere Ticaret odalarıyla , İstanbul sanayi Odası ve Taba arasında Yabancı Sermaye teşvikleriyle ilgili olarak böyle bir işbirliği vardır . Biz aynı öneriyi Deik Türk Amerikan İş konseyine de yaptık ve ilişkilerimizi geliştirmeye çalıştık.ÇünküTürkiyede yatırım yapmak isteyen bir Amerikan firması veya Türkiye ile ticari bir anlaşma imzalamayı düşünen bir Amerikan yönetimi önce kime danışır ve en fazla kime güvenir . Kendi şirketine ve kendi ticaret odasına değil mi ?
O halde neden ayrı yollarda yürüyoruz . Birlikte hareket edildiği zaman hem daha çabuk netice alabilir , hem de Devlet katında daha etkin lobi çalışmaları yapabiliriz . Değerli konuklar. Herhangi , iki ülke arasındaki ilişkilerde ticaretten çok daha önemli olan yatırımlardır . 1998 yılında Türkiye’yi ziyaret eden Ticaret Bakanı William Daley ,Taba yöneticilerine Amerika nın Türkiyeye yirmi milyar dolarlık enerji yatırımında bulunabileceğini söylemişti . Çünkü Türkiye gelişmekte olan önemli bir pazardı ve 1991 yılında Uluslararası NewYork konvansiyonunda tahkim anlaşmasını imzalayan ülkeler arasındaydı . Amerikalılar o zamanlar bir enerji imtiyaz anlaşması incelenmesinin iki yıl sürebileceğini düşünemezdi ve vaz geçti .
Sayın konuklar .Bugün dünyada hiçbir ülke yoktur ki ,Yabancı Sermaye katkısı olmadan kalkınabilsin . Dünyanın en zengin ülkesi Amerikaya geçen sene giren Yabancı Sermaye tutarı 250 milyar dolardır . Alman Daimler Benz firmasının Amerikan Chrysleri satın almasına veya İtalyan ve Alman telekom firmalarının birleşmesine kimse ses çıkarmazken , Doğu Almanya’da 13000 devlet kuruluşu iki seneden az bir zamanda özelleştiririlirken , Türkiyede yatırım yapmak isteyen firmaların 172 yerden izin alıp senelerce beklemesi gerekmektedir . Türkiyeyi yönetenler , üç şeyi anlamak zorundadır .

1 - Sermayenin yabancısı yerlisi yoktur. İç kaynak dış kaynak vardır
2 - Uluslararası hukuk kuralları egemenlik haklarını zedelemez .
3 - Çağımızda zamanı iyi değerlendirmek en önemli ekonomik faktördür . Türkiye’nin stratejik önemi var diye , hiçbir yatırımcı iki sene Devlet kapısında beklemez . Balkanlarda enerji yatırımı yapmak isteyen bir yatırımcı bir haftada cevap alamaz ise yatırımını , Bulgaristana kaydırır ve sonunda Türkiye’ye de o ülkeden satış yapar . Türkiye’nin işleri geciktirmek şöyle dursun , Uluslararası Sermayeye başka ülkelerde bulduğunun fazlasını vermesi gerekmektedir .
-Yatırımcıya müracaat anındaki koşulların değiştirilmeyeceği ve müktesep hakların korunacağı garantisini vermeliyiz .
- Bürokrasinin yatırımcıya verdiği yılgınlığ ,tek merci sistemiyle bertaraf etmeliyiz .
- Türkiyenin itibarını zedeleyen ihale iptalleri yasayla engellenmeli
- Mümkün olduğu kadar , Devlet ihalesi yerine Yap – işlet yöntemi özendirilmeli .

Biraz da son ekonomik krize değinmek istiyorum .Türkiyedeki krizin bir benzeri 1930 lu yılların başında Amerika’da yaşanmıştı Bankalar iflas etmiş , işsizlik %25 i aşmış , borsa % 80 değer kaybetmişti .Talebi arttırarak çözdüler sorunu . Bunun için inşaat sektörünü canlandırdılar . Yarım kalmış veya başlanmamış alt yapı tesislerini ayda 30 dolara işçi çalıştırarak tamamladılar . Bugün Türkiyede bir milyona yakın işsiz , kamuda da yüzellibin civarında personel fazlası vardır . Buna mukabil başlanıp tamamlanmamış kamu yatırımlarının 50 milyar dolara yakın olduğu söylenmektedir Ucuz işçilik veya kamudaki personel fazlasını kullanıp , iş bitirmek zamanıdır şimdi . İhale yasasını çıkarıp kredisi alındığı halde başlanmamış hızlı tren , paralı otoyollar ,enerji santralları , boru hatları , enerji kaybını önleyecek yatırım projelerini yap işlet yöntemiyle özel teşebbüse yaptırtmak zamanıdır şimdi .
Bu önlemler çabuk olarak alınırsa en büyük desteği Amerikadan göreceğimizi ve böyle bir ortamda Taba olarak çok aktif çalışmalar yapacağımızı belirtmek isterim .
Konuşmamı bitirmeden evvel Tabanın kültürel bir çalışmasından da sizleri haberdar etmek istiyorum . Çoğu Avrupalı ve Amerikalı Anadolu uygarlıklarının kendi kültürlerinin kökeni olduğunu bilmemektedir . Bu yüzden Türkiye bazı olaylarda dışlanmaktadır . Bunu kanıtlayan ve fotoğrafları on yılda çekilen bir sunum hazırladık . Türkiyeyi ziyaret eden dokuz kongre üyesine , eşlerine Amerikan şirketleri temsilcilerine gösterdik bu sunumu . Türkiye neden kendini bu şekilde tanıtmıyor diye sorulara muhatap olduk . Aslında bu sunumun c.d.sini Amerikadaki etkin kişi ve kuruluşlara göndermek istedik ama , kaynak bulamadık .



Copyright © 2000-2022 TABA Tüm Hakları Saklıdır.