TOBB VE SERMAYE PİYASALARI
Türkiye’de Sivil Toplum Örgütlerinin en büyüğü ve belki de en önemlisi; Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği (kısa adı TOBB)’dir. 5590 sayılı yasa ile kurulan TOBB, Türkiye özel sektörünün ve reel sektörün yasal temsilcisidir. Bu kurumun yasalardan ve serbest piyasa ekonomisi gereklerinden doğan görevlerini yapması, yapabilmesi; Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlar. Siyasal iktidarlar bu kurumu önemsediklerinde başarılı işler yapabilmektedir. AB’nin olmazsa olmaz üç koşulu; 1) Uluslararası ticaret, 2) Hukukun üstünlüğü, 3) Sivil Toplum Örgütleri’nin etkinliğidir. AB sürecinin Türkiye için hızlandığı bu yıllarda, TOBB’a yasalar ile çağdaş örnekleri gibi ilave görev ve yetkilerin verilmesi gerekir.
Yıllardan beri TOBB Sermaye Piyasası Sektör Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktayım. 1 Mart 1996 tarihinde Dünya Gazetesi’nde yayınlanan yazımda aynen şöyle yazmıştım. “Sermaye Piyasası ile ilgili yeni ve kapsamlı bir yasa çıkarılmalı. Bu yasada Sermaye Piyasası Kurulu genel düzenleyici ve denetçi olmalı, uygulamada İMKB ve Borsa Aracı Kurumları Birliği yetkili olmalı. Borsa Aracı Kurumları Birliği üzerinde her türlü düzenleme ve denetim yapmaya yetkili bağımsız bir kamu kuruluşu olarak bu yasada yerini almalıdır. Pek çok görev üstlenmiş olan SPK’nın Borsa ve Aracı Kurumlarla ilgili faaliyetlerindeki işlevi asgariye indirilerek genel düzenleme ve denetimle sınırlandırılmalı. SPK Yönetim Kurulu Üyeleri arasına; İMKB’den, Aracı Kurumlar Birliği’nden ve TOBB’dan birer üye girmeli ve Maliye Bakanlığının egemenliğinden kurtarılarak daha bağımsız bir kamu kurumuna dönüştürülmeli.”
2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununda 12.12.1999 tarih ve 4487 sayılı yasa ile yapılan değişiklerle bu temennim üç buçuk yıl sonra gerçekleşti ve TOBB Temsilci Yönetim Kurulu Üyesi oldu. Piyasayı ve koşullarını yaşayarak öğrenenler; uygulamalarda teorisyenlerden daha gerçekçi ve başarılı oluyorlar.
İMKB, reel sektöre bu güne kadar 24 milyar dolar kaynak aktardı. Kaynak sorunu olan Türkiyemiz için yapılan bu başarılı katkıyı en iyi reel sektör ve temsilcisi TOBB takdir edebilir. Bu nedenle TOBB ve Sermaye Piyasası ilişkilerini çok önemsiyorum.
25 Mart 2004 tarihinde TOBB Sermaye Piyasası Sektör kurulunda yaptığımız toplantıda;
1- Yatırımcı mağduriyetlerinin giderilmesi,
2- Sermaye Piyasasını geliştirmeye yönelik teşvik unsurları,
3- Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi Hakkında kanun
4- İMKB’nin özerkleştirilmesi ve yeni piyasaların müzakeresi;
gündem maddelerini oluşturdu.
Muharrem Karslı’nın Başkanlığını yaptığı toplantıya İMKB, Aracı Kuruluşlar Birliği Derneği, Takasbank temsilcileri, TOBB Sektör Kurulu Müdürü Dr. Orhan Çakmak,ve konuk olarak Devlet Bakanı Sn. Ali Babacan katıldı.
Babacan; Sermaye Piyasalarını çok önemsediklerini, atıl kaynakları harekete geçirerek sektöre kaynak yaratmak istediklerini, hisse senedi piyasasının halk arz sayısı ve oranı bakımından çok düşük düzeyde olduğunu, genel yatırımla ilgili alınan ve alınacak önlemlerin Sermaye Piyasalarının önünü açabileceğini, kurumsal yönetimi geliştirmemiz ve tüm kurumlarda uygulamamız gerektiğini, ekonomideki dalgalanmalardan etkilenen küçük yatırımcının yeterince bilgilendirilmesi gerektiğini, Sermaye Piyasalarına daha çok odaklanmamız, konsantre olmamız gerektiğini söyledikten sonra sektör temsilcilerinin görüş ve yakınmalarını aldı.
Temsilciler; Karapara aklanmasının önlenmesi ile ilgili 5020 sayılı yasanın Sermaye Piyasalarını olumsuz etkilediğini ve özellikle yabancı sermaye çıkışını arttırdığını, yerli yatırımcıyı tedirgin ettiğini, bu yasa kapsamından Sermaye Piyasalarının mutlaka çıkarılması gerektiğini, yatırımcı mağduriyetlerinin mutlaka giderilmesini, Sermaye Piyasasını geliştirmeye yönelik teşvikleri cümlesinden, A tipi fonlar ile hisse senetlerinden elde edilen kazançların vergiye tabi olmamaları, fonlara yatırılacak kıdem tazminatlarının vergiden muaf olmaları, Euro-bond’ların İMKB’de alınıp satılabilmesi, Dolar ve Euro’nun İMKB’de alınıp satımının mümkün hale getirilerek Serbest Piyasada fiyatının daha sağlıklı oluşmasının sağlanması ile Finans Piyasalarında derinliğin oluşacağını, kurumsal yatırımcının bu derinliği arttıracağını, Kamunun borçlanma maliyetinin düşürülmesinin ve özelleştirme ortamının mümkün olacağını, kayıt dışı çalışan bazı piyasaları kayıt altına alacağını belirttiler.
Bir buçuk saat süren bu toplantı sonunda, konuşulanlarla ilgili yorumunu özetlemek istiyorum;
İyi niyet var fakat Sermaye Piyasaları ile ilgili bilgilendirme yetersiz, diğer piyasaların (özellikle para piyasalarının) Devlete yüklediği acımasız ve haksız yük nedeni ile Sermaye Piyasaları halen üvey evlat, yatırımcı mağduriyetlerinin (özellikle geçmişte olan) giderileceğine ilişkin ışık yok, bundan sonrası için ümitsiz değilim.
Finans Kulüp Yönetim Kurulu Üyesi